Veri toplama konusunda çok paydaşlı bir toplantı gerçekleşti

Veri toplama konusunda çok paydaşlı bir toplantı gerçekleşti

14 Nisan tarihinde çevrimiçi ortamda gerçekleştirilen toplantıda “İstatistik Kurumu” ve aralarında hak temelli çalışmalar yürüten STÖ’lerin ve sendikaların da yer aldığı sivil toplum örgütleri (STÖ’ler) sosyal istatistik konusundaki ihtiyaçları tartıştı. Avrupa Komisyonu’nun Teknik Destek ve Bilgi Değişim Mekanizması (TAIEX) aracılığıyla Kıbrıs Türk toplumuna sağladığı destek kapsamında düzenlenen etkinliğe 30’dan fazla kişi katıldı. Toplantıda Sivil Alan ve Kıbrıs Diyalog Forumu da yer aldı. 

Sivil toplum örgütleri, veri toplama konusunda karşı karşıya kaldıkları zorlukları ve beklentilerini paylaştı. STÖ’ler, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde veri konusundaki genel eksikliğin yanı sıra sosyal konularda da güncel, doğru ve güvenilir veri eksikliği olduğunu vurguladılar. Ayrıca, ham verilere ihtiyaç duyduklarını ve bu verileri diğer ülkelerdeki benzer verilerle ve/veya daha önceki yıllarda toplanan verilerle karşılaştırma ihtiyaçlarının olduğuna vurgu yaptılar. Veri eksikliği sivil toplum örgütlerinin faaliyet planlaması yapmalarını, izleme faaliyetleri yürütmelerini ve savunuculuk çalışmaları yapmalarını sınırlandırmaktadır. Çoğu STÖ, araştırmalar yaparak ve anketler uygulayarak bu boşluğu kendileri doldurmaya çalışmaktadır. STÖ’ler bu çalışmalarda toplanan bilgileri ilgili kurumlarla paylaşmakta ve değişikliklerin yapılması için savunuculuk çalışmaları yapmaktadır. STÖ’lerin zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını söyledikleri ana alanlar:

  • İstatistik kurumunun bağımsız olmasının taşıdığı önem – paydaşlar bunu önemli bir konu olarak gündeme getirdi. İstatistik kurumunun bağımsız olmaması, yönetiminin atamayla göreve gelmesi ve idari yapı içerisindeki yerinin ilgili yasayla belirlenmesi ürettiği verilerin/istatistiklerin bağımsızlığının sorgulanmasına ve politik olarak taraflı olduğunun düşünülmesine yol açmaktadır. Paydaşlar, yayınlanan verilerin birçok örnekte piyasa verileriyle uyuşmadığını (örneğin enflasyon oranı) ve hesaplamanın nesnel verilere dayanıp dayanmadığının sorgulandığını ifade ettiler. Kurum bağımsız olmalı ve yönetimi liyakat temelinde seçilmelidir.
  • Verilerin paylaşıldığı format – paydaşlar bunu önemli bir bileşen olarak gündeme getirdi. Veriler yalnızca pdf formatında paylaşılamaz, sivil toplum aktörlerinin verilerle çalışabilmesi için verilerin excel’de de paylaşılması gerekir.
  • Metodolojinin AB standartlarıyla uyumlu olması ve uluslararası karşılaştırmalara olanak tanıması gerekir. AB Hanehalkı İşgücü Anketi formatının ve takviminin takip edilmesinin yanı sıra geçici modüllerinin de izlenmesi önerildi.
  • Verilerin kullanıma sunulmasının ve erişilebilir hale getirilmesinin zamanlaması – paydaşlar, verilerin politika önerilerinin tasarlanması ve önerilmesi bakımından kritik önem taşıması sebebiyle, verilerin kullanıma sunulduğu zamanlamanın da kritik olduğunu belirttiler. Sivil toplum aktörler politika önerilerini verilere dayandırarak hazırladıklarından veriler kilit önem taşımaktadır. Verilerin kararlar alındıktan sonra yayınlandığında sivil toplum aktörlerinin politikanın şekillenmesinde anlamlı bir rol oynama fırsatı bulunmamaktadır. Kararlar alınmadan önce kilit önem taşıyan verilerin erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir.
  • Aşağıdaki konularda ham veriler de dahil olmak üzere, verilere erişimin olması gerekmektedir (kapsamlı olmayan liste):
    • Ekonomi, ücretler ve istihdam: yoksulluk, yoksulluk eşiği, hane halkı tüketimi, asgari ücret, istihdam, sektörlere göre işsizlik konularında ayrıştırılmış verilere ihtiyaç vardır. Bunların arasında:
      • İlgili yasa uyarınca asgari ücretin belirlenmesinde kullanılan temel veri göstergelerinden biri olan yoksulluk sınırı verilerinin erişilebilir kılınmasının önemi vurgulandı.
      • Paydaşlar, bunun topluma açık hale getirilmesinin kritik olduğunu kaydettiler. Ayrıca, paydaşlar, asgari ücretin hesaplanmasında temel alınan genel ürün sepetiyle ilgili enflasyon oranı verisinin sunulması, ancak daha da önemlisi, işçileri ve özellikle asgari ücretle çalışanları doğrudan etkilediğinden ürün sepetinde yer alan gıda ürünlerine ilişkin spesifik enflasyon oranı verilerinin de sunulması gerektiğini kaydettiler. 
      • İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında mevcut koşullarda denetim ve izleme bakımından büyük eksiklikler bulunmaktadır. Bu konuda kritik önem taşıyan iş kazalarına ilişkin istatistiklerin toplanması ve kullanıma sunulması gerekmektedir. Paydaşlar, istatistik kurumundan elde edilen verilerde yaşanan eksikliklerden ötürü birçok durumda alternatif bilgi kaynaklarına başvurmak zorunda kaldıklarını belirtmişlerdir. Bu veriler sosyal aktörler tarafından kullanıldığında ilgili makamlar tarafından sorgulanmaktadır. Paydaşlar ayrıca, iş kazaları sayısının düşük kalmasını sağlamak amacıyla iş kazalarının her zaman kaydedilmediğine de dikkat çektiler. Bunun ele alınması ve bu konuda açık yönergelerin oluşturulması gerekmektedir.
      • Paydaşlar ayrıca, hane halkı bütçe anketinin asgari ücretin belirlenmesinde kritik önem taşıdığını belirttiler. Sendikalar gibi sivil toplum aktörleri, anketlerin (ve anlam ifade eden her türlü ücret verisinin) arasındaki süre farkı 7 yıl olduğunda (son anket 2015’te gerçekleştirilmişti) ücretlere ilişkin herhangi bir politika önerisi oluşturamazlar. Hane halkı bütçe anketinin her yıl yapılması gerekir.
    • Sağlık: şeker hastalığı, kanser ve nadir hastalıklar gibi hastalıklar konusunda ve ayrıca hasta hakları hakkında ayrıştırılmış verilere ihtiyaç vardır. Yurtdışında tedavi görmesi onaylanan kişiler ve ne kadar para harcandığı da önemli bir bilgidir. Ayrıca, uluslararası öğrencilerin sağlık hizmetlerine erişiminin olmamasına ilişkin veriler ile HIV durumları nedeniyle sınır dışı edilen yabancıların sayısı hakkında veriler de gereklidir.
    • İnsan ticareti: Soruşturma, kovuşturma, mahkûmiyet oranları, sosyal yardım kuruluşlarından destek alan kişi sayısı, düzensiz göçmenler gibi potansiyel mağdurlar (devamsızlık eden öğrenciler, izinlerini yenilemeyen işçiler), faaliyet gösteren gece kulübü sayısı ve gece kulüplerinde çalışan kadın sayısı gibi konularda ayrıştırılmış veriler. 
    • Mülteciler: ülkeye girişi reddedilen kişi sayısı, sınır dışı edilen kişi sayısı, ülkeye düzensiz giriş yapan kişi sayısı, düzensiz giriş sebebiyle hakkında kovuşturma yapılan ve mahkûm edilen kişi sayıları, insan kaçakçılığı için başlatılan kovuşturma ve mahkûmiyet sayısı ile ilgili ayrıştırılmış veriler. 
    • Demokratik haklar, örgütlenme özgürlüğü: dernek sayısı, derneklerin çalışma alanları, sivil toplumun etkisi ve katkısı, gönüllülük vb.
    • Uluslararası öğrenciler: Gençler arasında genel olarak umutsuzluk duygusu yaygındır. Üniversitelere her dönem kayıt yaptıran öğrenci sayısı, maddi sebeplerle okulu bırakan öğrenci sayısı, mezun olup ülkelerine dönmeyen öğrenci sayısı, ruh sağlığı, madde bağımlılığı verileri ve Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki yaşamdan memnuniyete ilişkin verileri görebilmek için doğru verilere ihtiyaç vardır.
    • LGBTİ hakları: istihdam, ayrımcılık, sosyal yardıma erişim, şiddet, sağlık hizmetleri vb. veriler
    • Yaban hayatı ve çevre: Çözünmüş Oksijen, toplam Fosfor ve Azot, pH, kirleticiler, pestisit kalıntıları, karbon emisyonları vb. gibi flora/faunanın mekânsal-zamansal dağılımı ile birlikte çevresel gösterge verileri.
    • Veri toplamada kesişimsellik:  Veri toplamada kesişimsellik esastır. Veriler her zaman cinsiyet, yaş, köken, fiziksel yetenek, meslek durumu vb. kriterlere göre ayrılmalıdır. Örneğin, sağlık verileri uluslararası öğrencilerin sağlığa erişimini de incelemelidir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti, LGBTİ+ öğrenci topluluğu, uluslararası öğrenciler ve insan ticaretini de dikkate almalıdır.

Tüm bu verilerin güvenli bir şekilde toplanması, katılımcıların şahsen hedef alınmamasını sağlamalı veya sonuçların önyargılı veya ayrımcı politikalara yol açmamasını sağlamalıdır.

Bu bağlamda STÖ’ler, İstatistik Kurumu’nun Avrupa Birliği’nden TAIEX programı aracılığıyla alacağı destekle verilerin elde edilebilirliğini ve dağıtımını nasıl iyileştirebileceğini, sosyal ve sosyo-ekonomik istatistik ihtiyaçlarına nasıl cevap verebileceği konularını tartıştılar. Sivil toplum örgütleri, sendikalar ve İstatistik Kurumu işbirliği yapmanın yanı sıra veri ve bilgi alışverişinde bulunma konusunda mutabık kaldılar. TAIEX uzmanı, İtalya’daki İstatistik Dairesiyle ilgili deneyimini paylaştı.

Paylaşın: